Mesut Hançer, deprem sırasında çalıştığı fırındaydı. Hemen evine koştu, soluğu enkazın başında aldı.
Kızı Irmak Leyla, misafir gittiği babaannesinin oturduğu 8 katlı binanın enkazında kalıp hayatını kaybetmişti. Gücü kızını çıkarmaya yetmedi, sadece eline uzanabildi.
Saatlerce kızının cansız bedeninin kurtarılmasını beklerken, ellerini bırakamadı. Onun bu acısını yaşarken çekilen fotoğrafları tüm dünya basınının manşetlerine taşındı.
“BİZ DE KENDİSİYLE BERABER ÖLDÜK İŞTE…”
Depremin birinci yıldönümünde duygu dolu anlar yaşayan baba Mesut Hançer, mezarı başında “O gece babaannesine ziyarete gitmişti.
Gidişi oldu gelişi olmadı bir daha. Biz de kendiyle beraber öldük işte. Hepsinin acısı farklı ama evladın ki başkaymış.
Öbürlerini bastırıyormuş yani anne, baba, abi kardeş acısını daha kötü bastırıyormuş. Hiçbir zaman da çıkmadı, çıkmıyor acısı. 2-3 saat çocuğumun elini tutarak bekledim o şekilde. Ama bir daha da bırakamadık ki elini“
Depremin ardından fırından çıkıp annesinin evine koştuğunu söyleyen Mesut Hançer, “Bir ümitle ama ümitlerimizin hepsi yarım kaldı.
Geldiğimizde hep enkaz yığınıyla karşılaştık. Belden aşağısı enkazın altındaydı. Ellerinden öptüm, yanaklarından öptüm. İşte ellerine sarıldım, ellerini öptüm ama hiçbir çare bulamadık.
Anında gitmiş anında. Çok kötüymüş evlat acısı. Yüreğimizin başında ateş yanıyor daha da sönmedi, daha da sönmedi, sönmeyecek”
patronlardunyasi.com
