Anayasa Mahkemesi (AYM), 25 Ekim’de Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın ‘Seçilme hakkı’ ve ‘Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı’ yönlerinden hak ihlali olduğuna hükmetmişti. AYM’nin 9 üyesinin ‘hak ihlali’ yönünde oy kullandığı, 5 üyenin ise ret oyu kullandığı kararının ardından, karar önceki hafta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşmıştı.
Mahkemenin, tahliye kararı vermeden dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesine tepkiler sürüyor. Konuya ilişkin İstanbul Barosu tarafından da Çağlayan Adliyesi’nde bir basın açıklaması yapıldı.
“CAN ATALAY DERHAL TAHLİYE EDİLMELİDİR”
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
* “Anayasa Mahkemesi (AYM), 27.10.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile Hatay Milletvekili ve Baromuzun üyesi Av. Şerafettin Can Atalay’ın Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma Hakkı ile Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakları’nın ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa’nın 153/6 maddesine göre “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.” İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararından sonra görevli olan mahkemedir.
* Bu husus Anayasa Mahkemesi kararında “Kararın bir örneğinin hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi şeklindeki işlemlerin yerine getirilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2021/178) GÖNDERİLMESİNE” denilerek açıkça belirtilmiştir.
* Can Atalay, AYM kararı doğrultusunda derhal tahliye edilmelidir. Aksi durum hürriyeti tahdit ve görevi kötüye kullanmadır.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALINARAK GİRİYOR”
* 100. Yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz, kuruluşunda hukuk devletinin temellerini atmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına, Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmayarak, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınarak girilmektedir. Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı, Anayasa Mahkemesi, AİHM’nin kararlarının tanınmadığı, hukuka saygının olmadığı bir ülkede demokrasi yoktur.
* Yargılama süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklar silsilesine AYM kararına uyulmayarak bir yenisi daha eklenmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu 311. Maddesine göre AYM’nin kararı yargılamanın yenilenmesi nedeni olup görevli mahkeme ilk derece mahkemesi olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
“SADECE BAŞKANIN İMZASI İLE KARAR VERİLEMEZ”
* Resmi olarak henüz doğrulanmasa da dosyanın, üstelik sadece mahkeme başkanı imzası ile Yargıtay’a gönderme kararı verildiği yönünde bir evrak sosyal medyada dolaşmaktadır. İddia edildiği gibi şayet böyle bir işlem varsa AYM’nin ihlal kararına rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti görevini yapmamaktadır. Ayrıca ağır ceza mahkemeleri heyet halinde karar verir. Sadece Başkanın imzası ile böyle bir karar verilemez.
* Daha önce AYM’nin vermiş olduğu Enis Berberoğlu kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, Ceza İnfaz Kurumu’ndan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için, dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. AYM’nin vermiş olduğu Can Atalay kararı için de aynı süreç işlemelidir.
YEREL MAHKEMENİN KARARINDAN DÖNMESİ İSTENDİ
* İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yok hükmünde olan kararından dönerek taleple ilgili ivedilikle karar vermelidir. Son olarak üyemiz Av. Ş. Can Atalay için Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara uyulmaması karşısında, sesimizi yükseltmek ve ‘Hukuk Devletine Saygı’ diyerek yapacak olduğumuz İstanbul (Çağlayan) Adliyesi önünde 02.11.2023 Perşembe günü saat: 11.00’deki basın açıklamasına tüm meslektaşlarımızı ve basın mensuplarımızı davet ediyoruz.”